Bilinçaltının en rahat olduğu dönem uyku dönemidir.
Uyku halindeyken, baskıdan kurtulmuş bilinçaltı (İnsan uyurken, her türlü toplumsal baskıdan ve kişisel denetimden uzak, belli kurallara göre hareket etmek zorunda olmadığı anlardır) depoladığı, biriktirdiği bazı dürtülerimizi, özlemimizi rüyalarımızı şekillendirir.
Bilinçli benlik algısıyla bilinçaltının şekillendirdiği mevcut benliği arasındaki farklılıklar olarak, kendisini bize gösteren resimler olduğunu söyleyebiliriz.
Rüyalarımızı derin bir depo olarak düşünebiliriz.
Mantığımızı allak bullak eden, çoğu kez şaşırtıp korkutan, masallar diyarına götürebilen esrarengiz bir dünyadır
rüyalarımız.
En çok anlam veremediğimiz çözümleyemediğimiz şeyler değilmidir, soru işaretini nihayetinde çözmemizi isteyerek üstünde yoğunlaşmamızı başarabilen? Bu yoğunlaşmayı güzel bir başlangıca çevirebiliriz.
Psikoloji alanında rüyalarımızla ilgilenmek bizi sadece bir masal diyarına değil, ayık göz ile yüzleşmekten korktuğumuz, tahmin edemeyeceğimiz bilinçaltı özlemlerimiz ile karşılaşmamızı mümkün kılar.